17 Mayıs 2010 Pazartesi

Kilit Taşı

Eskiden taş binaları incelerken dokuları ve ruhları beni çok etkilerdi. Sert görünümlerinin ardında ne kadar yumuşak olabileceklerini hissederdim sanki. Halbu ki taş soğuk ve serttir, doğası itibariyle ateşte erimiş halde meydana gelir ve aslında akıcıdır.
Bir kapı eşiğinde oturup düşünmek ve gelen serin ve nemli esintiyi solumak ise ayrı bir zevki benim için. Camilerin mermerlerine elimi yapıştırıp derinden ruhlarını hissettiğimi çok bilirim. Bu yapılara olan sevgim zamanla taşa şekil vermeye ve dokunmaktan biraz fazlasını yapmaya döndü zamanla tüm sevdiklerime yaptığım gibi sanırsam.
Yine taş yapıları incelediğim bir gün ki ya eminönünün ara sokaklarında yada süleymaniyedeyken, kapı girişlerinde ki muazzam girişlerin üstünde ki kemerler dikkatimi çekti. Birleşim teknikleri ve birbirlerine mükemmel derecede uyumla yanaştırılmaları ve kuvvetli yapıları. Sonrasında bir çok kemer araştırdığımı ve birleşimlerini incelediğimi farklı şekil ve taşlardan oluştuklarını bilirim. Fakat beni en çok etkileyen şey kemerin iki taraftan çıkışta tepede birleşim noktasına konan farklı renk ve şekilde ki kilit taşı idi muazzam bir yük ve ağırlığın bindiği yapının kilit noktası. Bu gün düşünüyorum da yinede orda olmaya değer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder