16 Aralık 2009 Çarşamba

Hep Değişiklik Yine Değişiklik

Artık alıştım değşiklikliğe ama uzunca bir süre devam eden kargaşamın sonlanmasıda bir günde olmuyor yavaş yavaş kendimi geri çekme çabalarım devam ediyor ve biraz olsun başarılı olmaya başladım. Tam olarak yalnız kalmak anlamını taşımasa da sahip olduğum bir kaç dost dışında kendimle baş başa kalacağım anlamını taşıyor. Peki bu gereklimiy di diye kendime sorduğumda; "ne yazık ki gerekliydi" diyebiliyorum çünkü insanlar pek garip ve insanlar pek nankör. Çok az insanın sevgi karşısında tutarlı bir tepki verdiğini gözlemledim ve çoğu insanın sevgiyi kaldıramadığını. Yaşamlarımız o kadar sevgisiz ve yalnız ki bir anda gelen yoğun ve pekte kontrolü olmayan bir sevgi karşısında saçmalamaya başlayabiliyoruz. Hoş benim sevgimde doğal değil aşık olmuş gibi sevmek ve sevilmek sanırsam kolay birşey olmasa gerek ve daha kötüsü tüm sevdiklerimi aynı şekilde aynı yoğunlukta sevebiliyor olmam hayatında ilk kez bu kadar sevilmiş olan biri için hayal kırıklığı oluşturacak kadar korkunç. Benim tarafımdan bakıldığında ise hiç birşey düşünmeden yapılan bu eylemin sonucunda karşı tarafın yıkıma uğraması yada ilan ı aşk yaptığımı düşünmesi gibi sonuçlar yaşaması ise gayet korkunç çünkü her iki sonuçta da sevmiş olduğum insanı kaybedip yine yalnız kalmış oluyorum. Şunu sorabilirim kendi kendime istediğim basit bir dostluk ise o zaman daha basit yaklaşamazmıyım? Ancak dostluk niye basit olsun ki? Dost demek canını verebilecek kişi demek senin için çabalayan sevgiliden öte birşey. Galiba bu kavramımda da yanlışlıklar var. Dünya standartlarına hiçte uyumlu değil sanırsam. İşte tüm bu karmaşaların sonucunda dost kazanmak için sürdürdüğüm mücadelenin sonuna geldim hoş elimde çok sevdiğim ve herşeyimi verebileceğim dostlarım oldu. Asla bu yorucu serüvenim boşa olmadı ve asla pişman değilim ama artık arayış dönemi sona erdi. Artık beni bulmaları gerekecek ve bu hiçte kolay olmayacak çünkü bazen ben bile kendimi bulamıyorum zırhlarımın arasında.
Hala aşk var ve hala kalbim aşkla atıyor varolmak çok güzel. Şükürler olsun yaradanıma ne güzel yaratmış herşeyi aşkı yaratmış ya yeter bana.

10 Aralık 2009 Perşembe

Sıkı Bir Maç Sonrası :)))

Yıllardan sonra futbol oynamaya başladım ve gerçektende çok mutlu oluyorum eski hatıralarım aklıma geliyor ve savaşçı yanım depreşiyor tabiki arada sırada gaziler oluyor. Mesela kankam Yaman'ın ayaklarıyla pek yakınlaşmalar, top yerine adam sektirmeler gibi ancak böyle müthiş yetenekli bir ayak için gayet iyi durumdayım ayrıca ter atmayı bu kadar özlediğimi unutmuştum :)
Bu hafta tüm hazırlıklarım tamamlanmıştı özel spor çantası ayarlanmış (tekerlekli seyahat bavulu) sonra içine müthiş eşortmanım, keten gömleğim (ee tabi biraz doğu havası olması gerek savaş yapıyoruz dimi), bel korsesi, dizlikler, yün fanila, eldiven ve boynuma şal :)) tüm bunları giyip savaşa hazır bir hale gelmiş oldum ve evet sahaya fırladım ve tabiki günün en büyük yeniliği bu gün için aldığım yeni ayakkabılarım oldu ki benim için ne kadar kıymetli olduklarını anlatmama gerek yok ayakkabılarım hep kıymetli olmuşlardır benim için hele yıllar öncesinde ayağıma bile olmayan gayet dandik ve olabildiğince sert futbol ayakkabılarımdan sonra bu yeni aldığım ayakkabılar beni gerçektende çok mutlu etti evet nerde kalmıştık sahaya fırladım ve hemen bir oraya bir buraya koşturmaya başladım çünkü yine geç kalmıştım bu üçüncü gecikme vakkası oldu galiba bir konser bir prova ve şimdide hazırlanmak ve giyinmekle uğraşırken maça ama olsun müthiş bir giriş yaptım, çekirge gibiydim (5 dakkalığına) ilk yarı rezil bir maç çıkarttım doğrusu gelen vurdu giden vurdu. Gürsal'ın performansı mükemmeldi, kaleyi tamamen kaplamıştı sanki. Bizimkilerin her saldırsını geri püskürtmeyi başardı. Yaman müthişti geldiği gol oldu gittiğide gol oldu arada tekmeledim Allahtanda biraz yavaşladı :)) Sonra üç kişi gelip defansta tek kaldığımı farkedince direk adamlara pires yapmaya başladım ve böylelikle savaşta dengeler değişmeye başladı ve zafer bizim oldu (her zamanki gibi benim olduğum takım üstün bir şekilde yendi) ve düşmanlarımız yine yenilginin tadını tattılar :)))))
Tabi ki maç bittiğinde yine zor nefes alıyordum ancak geçen hafta maç bitiminde yürüyemediğimi düşünürsek iyiye gidiyorum galiba :)
Teşekkürler dostlarım iyiki varsınız. Kent orkestrası gitgide zevkli olmaya başladı :)))

9 Aralık 2009 Çarşamba

Aşk

Ulaşılmaza duyulan aşk yokolmaya muhtaçtır ulaşılmazlığa aşık olmuşsundur zaten. Başka herhangi birşeye değil ancak sadece varlığına duyduğun aşk tarifsizdir ve hatta nedensizdir. Ulaşmak diye birşey yoktur aşka. Aşık olduğun yanında olsa sana aşık olsa ulaşamazsın taa kalbinin içine alamazsın onu istersin herşeyden çok bir olmak istersin ama olamazsın aşk ulaşılmaktan çok daha ötedir. Hayır vereceği acıdan bile değil görmemekten, bilmemekten aşktan korkarız. Karanlıktan korkmak gibi çok acı. İnsanlar aşkı unuttular. Artık yaşam o kadar donuk ve basiti ki..

8 Aralık 2009 Salı

Yaşam Sürprizleri

Tamda herşeyden vazgeçtiğim bir anda karşıma varolamayacak kadar güzel birşey çıkıverdi. Yaşam sürprizlerle dolu beklemekteyim şimdi.

5 Aralık 2009 Cumartesi

Küçük Kız

Küçük kız acelen nereye
Bir selamın yokmu
Eteklerin zil çalıyor
Örgülerin nerede
Korkuyorum yorulacaksın
Boş sokaklarda diye
Küçük kız acelen nereye

Kim bilir neydi derdin
Neler geçerdi aklından
Başka başka şeyler anlatırdın da bana
Yinede anlamamı isterdin
Herkezden daha fazla
Ne söylesemde yetmezdi sana ne yapsamda.
Küçük kız acelen nereye

Hangisi anlatır seni
Susmakmı ağlamakmı
Önemsenmeyi beklerken
Yitip giderdin ya hani
Bu şehir derdin ya hep
Mutsuz ederdin kendini
Hep bir şeyler eksikti
Ne yapsamda
Küçük kız acelen nereye
küçük kız ne zaman büyüdük söyle

Hangi zamanlara yolculuğun
Hangi hevesler peşinde bu bekleyiş
Ya neden bu yenilgi daha şimdiden
Küçük kız acelen nereye
Küçük kız ne zaman büyüdük söyle

Bir Dönemin Sonu

4 Ara 2009, 02:01

Nerdeyse on sene süren uzun ve zorlu bir dönem bitti. Yaşamımdaki bir çok şey tekrar değişim içine giriyor ve insanları tanıma sürecim sona erdi artık elimde kalanlar çok daha kıymetli benim için tekrar kabuğuma bürünüyorum

Kedilerim

15 Kas 2009, 01:38

Her şeye küsmeden önce ilk sevdiklerimdi kediler ilk onlar vardı yaşamımda bana bakmayı öğreten dokunmayı öğreten hatta yürümeyi öğreten onlardı, o zamanlar herşey farklıydı yaşam büyülüydü, dokunduğum baktığım herşey farkıydı. Sonra, birgün insanlarla tanıştım ve tüm büyü bozuldu kedilerim konuşmayı kestiler ve ben onların dillerini unuttum artık konuşamaz oldum onlarla. Onlar gibi yürüyemiyordum duvar üstlerinde yada sessizce yaklaşamıyordum insanlara, özgürlüğümü yitirmiştim çok sevdiğim insanları tanıyınca. Bu gün arıyorum kedilerimi ama sadece bakıyorlar bana konuşmadan, bazen gözlerinde yakalıyorum kelimeleri ama olmuyor işte yapamıyorum.

Kaf Dağının Arkası

28 Eki 2009, 00:02

Buradan çok uzaklarda, karlı dağlar ovalar geçip, denizler aşınca doğuya en doğuya varırız.Güneş oradan doğar ve tüm canlılar yaşamı hissederler orada. Açan bir çiçeğin tomurcuğu ne kadar zahmet çektiğini, ne güçlüklerle çiçek olduğunu anlatır güzel kıza.

Acı Bir Huzur


28 Eki 2009, 00:00

Çocukça sevinirken bir anda kırılıveriyor kalbim büyümem gerektiğini söylüyorlar peki o zaman sevemiceksem hissedemiceksem ne anlamı var ki büyümenin?
Yaşam hiçte uzun değil, büyüyecek kadar bile uzun değil. Acı çekmeye razıyım yeter ki kalbim olsun var olayım.
Ey aşk varlığın acı veriyor, sonsuz sevdalar hayalim içten içe beni
kemiriyor ancak herşeye rağmen iyiki varsın gözyaşlarım iyiki var ve
müzik iyiki varsın

Gelecek

17 Eki 2009, 20:53

Neler olacak diye düşünüyorum gelecekte, sanki düşünmüyorum gibi niye acaba? Bir geçmişim yok gibi geleceğimde mi olmucak? Acaba tüm düşlerim minik bir kıvılcımamı bağlı? Birşeylere muhtaç olmak benim seçimimdi aslında mutluydum, şimdi ne oldu, sorun ne? Muhtaçlık acı vermeyemi başladı yoksa? incecikten dokunuyor ruhuma birşeyler herşey anlamsız gibi, yollar daha aydınlık değil, bir yanda da büyük hayallerim var kocaman hayallerim geniş hayallerim paylaştığım hayallerim. Asla bencilce değil olabildiğince birlikte ve hayallerim aydınlık, net ve önü olabildiğince açık. Gelecek geliyor merakla bekliyormuyum yoksa sadece yaşıyormuyum? En çok sevindiğim hala minik mutluluklarım yanımda. Gelecek geliyor, galiba birşeyler olacak.

Sakin ve karmaşık kendini anlamakla meşgül

Sakin ve karmaşık kendini anlamakla meşgül

28 Eyl 2009, 21:57

Evet bir süreliğine bu haldeydim karmaşamı soranlar oldu dostlarım sağolsunlar çözmek istediler ancak çözülecek gibi değildi geleceğimi çiziyordum yön tayin ediyordum o günlerde ki bu gerçektende çok zorlu bir işti benim için. Yaşamım bir bilgisayar yada bir robot gibi diyebilirim aslında biraz farklı bir yaşam anlayışım var kendimi programlayıp öyle yaşıyorum sevmem bile bir robotun sonradan sevmeyi öğrenmesi gibi aslında ama bir o kadarda gerçek ancak sonradan sevmeyi öğrendiğimide çok iyi biliyorum ufakken hatırlarım bir kaza yaptığımda bisikletle şöyle bir vücudumu kontrol eder ve tüm fonksiyonlar sağlam sistem tam işliyor derdim kendi kendime sonra oynamaya devam ederdim duyduğum acıya aldırmadan bir yerim kanıyorsada nasılsa dururdu kanaması onamı bakacaktım vücus sıvım işte kanamasıda hoşuma giderdi yıllardır hiç bi yerim kanamıyo noldu yaşlanıyorum galiba

Sonra yine sonra yine

6 Eyl 2009, 23:52
Senin istediğin gibi,
uzaktan uzaktan
senle ilgilenirim işte
olduğu kadar
tamda senin arzuladığın gibi.
Üç beş ayda bir
nasılsın derim sana
halini sorarım.
Seni şaşırtacak birşeyler söylerim
ve
sen ne ulu şey dersin
saygı duyarsın
sonra yine kayboluruz
birlikte
sonra
yine
yeni oyuncaklarımla gelirim sana yine
sonra yine ve sonra yine..

Korkuyorum

25 Ağu 2009, 23:18

Kalbim hala atıyor o zaman hala aşk var bir gün ölmekten korkuyorum yaşarken kaybetmekten duyduğum gördüğüm herşeyi o gün gelmesin dayan yüreğim dayan biraz daha...

Ecel

10 Ağu 2009, 22:35

Akşamın renklerinde,
karanlığın içinde bir gölge gibi,
kalbim karardı bu gece.
Ağır bir gölge içimi kapladı,
yoğun bir dumanla geldi
sanki ecel gibi.
Ama inmedi başıma bıçağı
öylece baktı
sonra gitti öylece bırakıp
sordum bırakması mı iyidi
kalması mı...

Köşeye sıkıştım

3 Haz 2009, 23:06

Neye el uzatsam kuruyor neyi çok sevsem kayboluyor yaşamımdan kalbim acıyla dolu yine yalnız kaldı yüreğim kabuslarım bitmiyor sevdiklerim hep aynı sevmeyi başaramıyorum bilemiyorum ben
yine yalnızlık yine yalnızlık köşeye sıkıştım yine

Bir kız var

5 May 2009, 20:43

Rüzgar esiyor tepelerde,
köy evi var,
ahşap bir kulube.
Rüzgar çok sert soğuk ama
O kadar ferah.
O senin rüzgarın
Orda sen varsın.
O kadar güzel kokuyordu ki...
Savruluyor saçların rüzgarda,
Gözlerin kocaman
ve yaş iniyo aşşağı
Çok güzelsin.

Acılarımda yalnızım.

2 May 2009, 20:40

Acı çektiğimde lanetim başlar. Yine uzaklaşan sevgileri görürüm, etrafımdan kaçan giden, yalnız bırakan. Maskesi sevmek olur bazen kaçışlarının, bazende haksızımdır acımda, öfkemde ya da benden dertlidirler her zaman...
Sığınabileceğim bir limanım yok, yanında ağlayabileceğim, düşebileceğim. Ne yazık, ne yazık bana ne yazık...

Elimi uzatsam yakalayağım sanki...

26 Nis 2009, 23:22

Büyük bir hayal ama elimi uzatsam yakalayağım sanki...
Bir sahne düşünün kostümler, oyuncular ve müzikal bir tiyatro oyunu. Nicedir dağarcığımda duruverir bu, ancak bu günlerde iyice kıpırdanmaya başladı sanki bir yerden yaşamaya başladı birşeyler içimde, belki toprağa dokunmak can vermiştir ruhuma tekrar evet hayal etmeye başladım ve şimdiden aldığım hazzı ifade edemem. Notaları bile hayal edebiliyorum o müzik sayfalarını. Nasıl odada yayılacaklar acaba notalar, acaba nasıl inşa edeceğim yeni binaları müzikle.
Tüm oyuncular siyah mı olsa? Müzikle mi versem renkleri? Mekanda ışıklarla mı yapılsa acaba duvarlar şehirler? Bir savaşı ifade edebiliyorsam, aşkı anlatabiliyorsam müzikle renkleride verebilirim di mi? bir hayalim var masal yine başlıyor üç perde gece matinesinde

Sevebilme Maceram Komik Bir Masal

21 Nis 2009, 22:32

Varlığımın başlangıcından sonrası biraz karanlık ve perdeler ardında geçti içine kapanık ve iletişimsizdim. Ben eskiden sevmeyi bilmezdim hatta insanlar umrumda değildi pek. Kedileri severdim sadece kimseyi umursamazdım. Sonra birgün bir ayet okumuştum sevmeyi bilmeyen bizden değildir gibi Allah cc sevmeyi emrediyordu. Ben çok üzüldüm günlerce dua ettim sevebilmek için sonra sevmeyi öğrendim ve artık kalbimde hissedebiliyorum, ağlayamazdım ben artık ağlayabiliyorum ve bunlar o kadar önemlilermiş ki eskiden sevdiğimi söyleyemezdim artık söyleyebiliyorum ve belkide sonradan bulduğum için bunları benim için çok kıymetliler.

Toprak... yıllar önceki ilk aşkım

21 Nis 2009, 22:22

Bundan yıllar önce kendimi ilk hissettiğim zamanlarda elimi toprağa dokunmuş ve ilk o zaman sevgiyi ve yaşamı anlamıştım. Yaşam ellerimin altındaydı ve olabildiğince sıcaktı doğrusu o kadar mutlu olduğum çok nadir anlar vardır. Eskiden gülleri severdim ve bitkileri ve bir botanikçiden çok daha fazla çiçek ağaç ve bitki tanırım ve yetiştirmelerinide bilirim onlarıda çok sevmiştim. Bir sonbaharda ormana bakarken hissettiklerim ancak aşk olabilir yada açmaya çalışan bir çiçeğin soğanın içinden çıkarkenki duyduğu acıyı duyabilmek yaşamı hissetmek ve bir gün hepsini kaybettim toprağımı, güllerimi ve yaşamımı, uzunca bir süre öldüm taki şu güne kadar. Bu gün çok önemlidir benim için çünkü yıllardan sonra ilk kez toprağa dokundum ve bostan çapaladım, çiçek ektim saksılara. Aslında iki üç gün önce başladı bu maceramız ve bu gün ilk kez yaşadığımı hissettim yine. Toprak bir gün içine gireceğim ve huzur bulacağım evim benim.

Gözlerimde şamdan gelmiş renkler tenimde beyaz arapların izleri ve ruhumda kuzeyin…

14 Mar 2009, 23:53

Antik bir köyde başladı hikayem...
Ankarada doğmuş olmama rağmen Kayseriliyim. Kayserinin antik bir köyünde doğdum. Bizim köy bir çok taş ustasının var olduğu bir köy, tüm binalar taştandır.
Çok eski hristiyan şehirleri var yer altında. Ancak benim yaşamım yinede orada başlamamış annanem Suriye Şam'dan, baba tarafımda Mekke'den gelmiş. Dedem Trakya'dan.
Gözlerimde şamdan gelmiş renkler, fiziğimde beyaz arapların izleri ve ruhumda kuzeyin soğukluğu var.

Cafer Açın hocamla uzun saatler dakkalar saniyeler :)

6 Ara 2008, 23:05

Bu gün mükemmel denebilecek güzellikte bir gündü benim için çünkü çok efendi ve çok kaliteli bir ustayı görmeye gittim ve gerçektende buna deydiğini gördüm. Yola biraz geç çıktım ve zannedersem yarım saat kadar geciktim fakat Cafer hocam hemencecik telefona sarıldı ve beni aradı oğlum nerde kaldın gelemedin diye bende yol tarifi soracaktım ki sormama gerek kalmadı yani zamanlaması mükemmeldi akşamındada ben aramıştım bizim ayşunun telefonundan tarif almıştım sonra beş dakka sonra kendisi aradı ve oğlum tam tarif edemedim galiba deyip tekrar tarif etmişti ki gerçektende onca tarifle ancak bulabildim biraz aklımız bi karış havadaya böyle oluyor neyse sonraa biraz zahmet eyledikten sonra hocamızı buldum ve hemencecik dizinin dibindeki yerini aldım :) önce insanlardan sonra devletimizden sonra dünyadan sonra herşeyden ama herşeyden ve yine herşeyden bahsetti uzun uzun ehe uzun gayretlerimin sonucundan lafı keman üzerine getirmeye çalıştım ama yinede hala başka şeyler anlatıyordu ahahaha ay çok hoştu su içme sanatını bile öğrendim ki çok önemli yemekten 15 dakka önce ve iki saat sonra su içmeliyiz arkadaşlar neyse sonra yine konuya girme çabalarımın sonrasında gençliğindeki hatıraları ve yine 1960 yıllarında yazdığı özlü sözleri bana kitabından tane tane okudu şimdi olsa yazamam diyordu ama çok hoştu. Benim hala dibinde olamam ve bir kedi sakinliğiyle ve şirinliğiyle ki arkadaşlar tüm öğrencilerimden benden bişeyler öğrenmeleri için bu sabrı bekliyorum aslında nese beklemem ve ısrarla soru sormalarım karşısında dayanamayıp konuya girdi dicem yok önce caydırma çalışmaları vardı ahaha işte enstürüman yapımcılığı bilmemn 40 küsür tane ilmi içerdiği ve bunların hepsinde iyi olmak gerektiği ve işte hem icracı hem yapımcı olunamayacağı gibi ve daha fazlası hani boşver sen bu işi daha yeni başlıyosun zaten anlamına çıkacak ama hiiç üstüme alınmadığım duymamazlıktan geldiğim standart sözlerini söylemeyi unuttum eveett nrde kalmıştıkk sonraaaa işte hocaya gizli gerçeğimi açıklamak zorunda kaldım baktım olmuyacak bir sonuca ulaşamıyacağız mesela bir soru soruyorum işte cila tarih boyunca nasıl gelişmiş kemanda o diyorki oo ona gelene kadar bir sürü safha var falan filan diyo bişi anlatmıyo ahaha sonra ahşap nasıl nerden bulunur diyorum ondan öncekillerde var diyo ahaha ay sonra tamam öncekini söyleyin diyorum o zaman işte hikayelerinden birisini anlatmaya başlıyor ay ben ki bu konularda laf almakta çok uzmanımdır ama ben bile çok zorlandım itiraf etmeliyim neyse en önemli kısma geldim işte dedimki ben ulvi bir amaç için bunu öğrenmek istiyorum amacımda şu zavallı garibim fakirmi fakir sefil bi sürü keman öğrencim var benim güzel bir keman şöyle dursun çin malı bir dominges kemanı bile alamıyorlar işte onların aldıkları o kötü kemanları sırf onlar için insanlık namına güzelleştirmek için bunları öğrenmem gerek kapak kalınlıklarını bilmem eşik yüksekliklerini bilmem ve tel aralıklarının nasıl olacağını bilmem gerekiyor bunlara ihtiyacım var benimmm ben ben onlar için istiyorum ahahaha ay ki gerçekler bunlar ama bu acitasyondan sonra baktım hoca yumuşadı ve işte işler değişti sonraaa esas konuya geldim bende hemencecik hazır hoca yumuşamış ve beni evlatlık edinecek hale gelmişkene hacadan kitaplarını istedim ki tüm gerekli bilgiler o kitalarda mevcut zaten o yüzden kendisi anlatmasına pek gerekte yoktu hoca sağolsun kitapları getirdi ve bu seferde kitapları hakkında ortalama bi iki saat kadar konuştu ehe çok hoştu ama yani ben ki sabırlıyımdır benim bile sabır sınırlarımın üstünde bir imtihandı ama tabikii ellerime bile dikkat ettim sıkılma hareketleri göstermeyeyim diye ehehe yani sabit hareketler yaparlarya işte parmaklarla oynanır vs vs işte tam mükemmel bir öğrenci edasıyla biraz daha sabrettim sonra iş kitapların kaça verileceğine geldi ve hocam dedim hani ne kadar acep bu kitaplarınız hoca dediki yurt dışında dokuzyüz dolar filan ama dedi ben şok oldum tabikii nerde bende o kadar para ben züürdün teki neyse ama dedi bunlar öyle seri basım değil teker teker bastırıyorum ve ciltleride çok özel ki öylelerdi seri imalat değillerdi hoca hepsiyle kendi uğraşıyordu neyse ben öyle kurbanlık koyun gibi bekliyorum tabiki dediki üçyüz normalde oğlum sen ikiyüz ver ben tabiki öyle kaldım ay of bişi diyemiyorum hocam dedim araba aldık yakın zamanda ben bi kaç ay sonra alırım bunu ama canınız sağolsun sonra yüzüm düştü dedim ben ufaktan kalkayım sonra hoca baktı şöyle babacan bir tavırla otur oğlum dedi biraz sonra kalktı ayağa içeri gitti ben böyle hareket etmeden bekliyorum tabiki sonra karşıdan yavaşça gelirken elinde bir kalem vardı ben büyük bir heyecanla bekliyorum tabiki hala aldı kitabı eline birşeyler yazmaya başladı ben öyle donmuş hala yüzümde öyle derin bir gülümseme, huzur ve mutlulukla önüme bakıyorum ama çaktırmıyor gibi birşeyde demiyorum sonra sevgilerle vs gibi bi yazı ismimde var hemde ben allaaah dedim içimden sonraa baktı bana dediki oğlum bu senin yeni iş yerin için bir hediye ahahaha ben nasıl mutlu oldum o anda tarif edemem tabiki çünkü bu günlerde olması elimde olması çok önemliydi kitabın sonra birde yüzsüzlük edip keman planı varmı elinizde demiştim gitti içerden aradı taradı sayfa sayfa keman planları olan birşey buldu ve onuda verdi tabiii beni görmeliydiniz zevkten dört köşe ehe hemen bitti kalktım zannediyorsanız yanılıyorsunuz konuşma hocanın yazlığından tekrar başladı ve birsürü ve ara ara birbirini tekrar eden konulardan oluşan dizilerle devam etti ve havanın kararmasıyla ve günün bitmesiyle son buldu ama gerçektende saygıyı hakeden ve gerçektende yaşamını vatanının gelişmesine adamış bir insanla tanıştığım için çok mutlu oldum ve o kitabı vermese bile yine gidip o insanı dinlerim ve saygı duyarım emin olabiliriz ki bu dünyadaki gerçek değerlerden en önemlisi bilgidir bu gün çok basite inmiş ve çok kıymetsizleşmişte olsa sahip olduğumuz en kıymetli şeyi bize veren o insanlara ben hep saygı duydum ve hepte duyacağım.

Luthier İstanbul

6 Ara 2008, 01:22

Evet yeni gelişmeler var yaşamımda atölyemizi geliştiriyoruz ve avusturyadan keman çello yapımı için gerekli kimyasallar ve malzemeler getirttim biraz pahalıya maloldu ama deydi doğrusu. Bende etrafta ne kadar keski, rende takım taklavat varsa topluyorum şu sıralarda geçen gün bir eskiciye girdim ve orada inanılmaz aletler buldum gerçektende olanüstüydü. Yarın Cafer Açın hocaya gideceğim ve ondan keman yapımıyla alakalı bir kitap alacağım inşallah ve sonra Austuryada Burak beyle interaktif bir ders yapacağız cila yapım tekniğini bana anlatacak msnden teknoloji sağolsun sonra arabam oldu çoook mutlu oldum galiba benim için çok önemli tabiki hemen yaşayacağım hale soktum arabamı işte birşeyler içme için bi yer müzik dinleyebileceğim bir teknoloji (ehe abimin tam 15 senedir duran araba ekolayzırı) sonra bir adet mp4 vidyo ve çizgifilm izleyebilmemiz için ve koltuk kılıfları ıvır zıvır şeylerimi koymak için birşeyler vs vs :) bu arada internetten ahşap oyuncak yapımıyla alakalı çok güzel kitaplar buldum ve ahşap oyma işleme işleriyle alakalı eğitici ve planların olduğu gerçektende inanılmaz güzel kitaplar hayalleriminde ötesinde bir gelişme oldu bu ve evet ailem biraz daha genişledi son ay iki üç yeni üye daha aileme katıldı birde onları incelemekle meşgülüm galiba ve Luthier İstanbul enerjimi bunun üstüne yoğunlaştırdım bir sürü site google grubu vs yaptım ve com lu bir sitede yolda bakalım hayırlısı olur inşallah oğlum kreşe başladı büyüyor satranç ve drama dersi alıyor çok güzel benim şimdiki gelişmişliğimle hayata atıldı nerdeyse kent orkestrası ikinci senesini bitirdi nerdeyse çok az kaldı arabada kuran-ı kerim meali dinlemeye başladık meşhur mp4 sağolsun öyle güzel ayarlıyorki parçaları bir meal sonra müthiş bir parça arkasından ama cuk oturoyor parçalar başkaa hmm düşünelim kendime zulmediyorum galiba uykusuz kalarak bir spor merkezi buldum ve fiyatı çok uygun yüzmem gerekiyor çünkü artık vücudum dayanmıyor arabaya yeni lastik almam gerek ama bekliyorum yollarımız çok kötü sonra kriko ve yangın söndürücümüz var artık çok güzeller bi zincir kaldı alınacak galiba böyle şimdilik gelişmeler bundan ibaret hmm birde belginin karantinası bitti artık huzurlu:)

Nokta, virgül ve iki nokta

21 Tem 2008, 00:43

Niye bu başlığı attım ki bilemiyorum elbet bir sebebi var deyip gayet olağan bir günlük yazısını yazalım. Küçükçekmece sokak müzisyenliğimizin bu senede sonuna geldik bu gün itibariyle. Bu senede hayli yorulduk ve hayli eğlenceli geçti kimileri için üzücü kimileri için değişik. Aramıza çok sevdiğimiz bir dostumuz daha girdi minik bir kedi ama yırtıcı cinsinden olsun onuda sevdik.
Sevdiğim bir dostumu hala anlamıyorum bilmem kaç sene geçmesine rağmen birçok kez aynı anı yaşamamıza rağmen hala nasıl oluyorda aynı anlaşmazlığı yaşadığımızı gerçektende kavrayamıyorum doğrusu. Yaşam kendini bu denli bilinçsiz olarak tekrarladığında benim yapmam gereken acaba ne olmalı diye düşünüyorum nice zamandır. Mantıklı olduğuna inandığım kendi gerçekliklerimi bir kenara bırakmakmı olmalı yoksa kestirip bişeyleri atmakmı doğru olan? Galiba biraz daha kendimle savaşmam en büyük savaşıma dönmem gerekecek.
Peki sevgi içersinde yanlışı kapsarmı diye soruyorum kendime: Bu gün gördüm; yanlış yanlıştır. Sevdiğin için yapılsa bile bu değişmiyormuş, ama yinede ağırıma gidiyor anlayamıyorum anlayabilseydim keşke ama olmuyor.

Sıradan bir gün ve sıradan olmayanlar

3 Tem 2008, 21:39

Bu gün sıradan bir gündü. Taki Büyükşehir Belediyesinin özürlüler kampındaki konserimize kadar.
Konserimiz gayet banal ve gayet sıradandı yaşamda sıradan olan herşey gibi insanlar ne kadar sıradan olmaya hazır ve ne kadar hevesli ama işte insan ne kadar zorlasa bile yaşam buna kendisi cevap veriyor. Herşey sıradan olmasına rağmen izleyicilerimiz sıradışıydılar. Özürlü diye nitelendirilen benimse farklı dediğim insanları sıradan konserimiz boyunca izledim içlerinden birisi 'ki mevlüt kandili olduğu için programın yarısıda tasavvuf yapıyorduk' sema eder gibi sahnede dönmeye başladı ama zannedersem bu kadar aşkla dönen bir semazen hayatımda ilk kez görüyordum ellerini kalbine bağlamış gözlerini kapatmıştı aslında spastikti 'onların birbirlerine benzer bir görüntüleri vardır'. Bir diğeri ortada koşuşturken el çırpıyordu ve manasız gibi gözüken hareketler sergiliyordu. Sonra kendisine ismini sordum hiç konuşmadı, annesiyle konuştuğumda sadece şarkı söylerken manalı kelimeler söyleyebildiğini anlattı bana. Zannedersem bizim özürlü diye aşşağladığımız insanlara biraz daha dikkatlice bakmamız ve sahip olduğunu düşündüğümüz şu beyinlerimizi nasılda yaşamı sıradan ve basit hale getirmek için kullandığımızı görmemiz gerekiyor.
Acaba kim özürlü...

Asla

1 Tem 2008, 22:45

Alemleri yaratan Allahın izniyle!
Asla vazgeçmeyeceğim!
İnanmaktan
Sevmekten
Affetmekten
Oğlumdan
Çellomdan
Gelecekten
Varlığımdan
Asla!

Allegro

30 Haz 2008, 23:12

Kalbim hızlı hızlı atıyor
Yattım ama uyuyamadım
Ellerimi kalbime koydum
Ateş ellerime ulaştı
Kalbim hasta
Peki kim tamir edecek beni
Kim dindirecek acımı
Nerede sakinliğim nerede huzurum
Kalbim bu kadar zayıf olmadı hiç,
Bu gece kayboldum...

Yol Ayrımı

18 Mar 2008, 22:56

Yeni bir yol ayrımı yaşamda karşımda duruyor ama sadece bakıyorum. Yollar, ne uzun ne zor gözüküyor gözüme. Toprak ve taşlı yollar ama yolları sevmişimdir hep, kıraç vadileri anadolunun bomboş arazilerini. Ne ilginç gelmiştir boş kalabilen yerler, yaşamda hala var. Zamanda da boşluklar var galiba kıraç el deymemiş öyle bir yerdeyim şimdi etrafıma bakıyorum yol ayrımının başında yalnız, şaşkın...

Kırallığım Düşüyor

20 Ara 2007, 20:55

Kırallığımı kaybediyorum bu gün büyük bir şehir düşüyor acı içersinde büyük emeklerin yokolması gibi yangın içersinde düşüyor..
Paylaştıklarım ve paylaşacaklarım çokmu ağırki taşınması o kadar zor insanlar için o kadarmı yoğun ve kuvvetli bir yıkım gücü...
Kendi kırallığımı kendim yıktım bu benim ironim lanetim galiba lanetli bir sevgim var benim o kadar çok ki kenisini vuruyor önce sonra sevdiğini....
Acı dışıma çıkamadan kayboluyor içimde bağıramadan haykırmadan sönüyor taki dipte aynı sesleri duyana kadar birlikte oluşturacakları o güçlü sesi bekliyor o tınıyı.....
Birisi bulacakmı inebilecekmi o kuyuya acaba?
... ama ... birgün onlar müzik olacak.

Hüzün

1 Kas 2007, 23:55

Kalbim hüzünle dolu bu akşam.
Gece içime hüzünle aktı.
Acılarım yükseldi kara göğe.
Gururum ağır bir yara aldı benliğim ağır yükün altında eziliyor yavaş yavaş.
Hüzün tüm ağırlığıyla hüzün ıslak ve soğuk...

of offf

7 Eki 2007, 03:27

Bu gün uyuyamadım galiba midemi üşüttüm :( karnıma sancılar girip durdu sahurda biraz pide biraz peynir ve birazda ılık süt içebildim ve oyunlarımı oynadım şimdi artık yatabileceğim gibi ama yatınca yine midem ağrıyacakmı bilemiyorum :(

Hiç Bir Şey... Her Şey.

16 Eyl 2007, 21:44

Hiç bir şey tesadüf değil herşey öyle düzenli ki öyle inceki görmek için uğraşmaktansa görmemek için uğraşmak gerekiyor sanki.

Bir Mucize Daha

3 Eyl 2007, 23:10

Bir mucizeye ihtiyacım var herşey o kadar mucizeviki yaşamımda şükretmemek için kör olmak gerekir... ama bu gün yaşamımda yeniden birşeyler değişmekte ve yine başka bir zamana geçiyorum kabuğum değişiyor artık daha anlaşılmaz artık daha uzak daha zor daha hüzünlü ama eksik olan için bekliyorum hala bekliyorum

Arkamda ince bir ses vardı

31 Ağu 2007, 23:19

Şevkatli ve ince kadife gibi ince bir ses geliyordu arkamdan çok çok içimden eşlik ettim ona iliklerimde hissettim sevgisini sonra sakladım onu acısı yine iliklerimdeydi saklamak ne zormuş sevgiyi kanıma işlemek...

Yorucu Bir Gün Daha

16 Ağu 2007, 00:34

Yorucu bir günü daha geride bıraktım Küçük Çekmeceye doğru sokak müziği yapmak için arabanın içinde adım adım giden trafikteki halimiz görülmeye değerdi doğrusu aslında eğlenmedikte değil ama arabanın tavanının ne kadar sağlam olduğunu test etmekte ayrı bir zevkti aslında müzisyenliği bırakıp savaşçı felanmı olsam diye her zaman düşünmüşümdür ama zaten çello çalarken savaşır gibi bir hisse kapıldığımda çok oluduğu için galiba müzik benim için daha güzel hem kimseler ölmüyo bi yeri kanamıyo bile tam hayal ettiğim gibi yani ama arabanın gitmemesi ve işimize geç kalmamız birleşinde gerçektende çok traji komik bir dram yaşandı ama gittik ve geldik yaşam devam ediyor kimse ölmedi kimse biz geç kaldık diye ağlamadı ama bekleyenlerimiz vardı doğrusu güzeldi işte ağrıyan gözlerimi saymazsak.

İyi dost ne demek

5 Ağu 2007, 23:36

Bu gün kişiliğim için çok zor bir gündü hayatta en nefret ettiğim şeyi yapmak zorunda olmanın ne kadar yorucu ve tiksinti uyandırıcı olduğunu daha önce hiç hissetmemiştim ama bu gün hissettim ve şimdi karnım ağrıyor ama birşeyi daha öğrendim iyi dostların hatta daya yakınlarımın her zaman yanında olamayacağını peki ama o zaman gerçektende iyi dost ne demek yada iyi dost yanında olmak zorunda olan birşeymi galiba bunların cevabını bende daha bilemiyorum bilmek istiyormuyum onuda bilemiyorum aslında galiba çok az şey biliyorum hala...

Bu gün sanatsal bir filmde hayatımın ilk rolünü oynadım ve başrölü oynadım ve oyunculuğa devam edip etmeyeceğimide sorguladığım günde bu gün oldu ve her zamanki cevapsız sorularımdan birini daha sormuş oldum kendi kendime. Ne kadar çok sorum var benim...

Dünya Garip

30 Tem 2007, 00:47

Evet dünya gerçektende çok garip bu günlerde bir dostumu eski sevgilisiyle barıştırmaya çalışıyoruz ama gel görki önce kız aşıkken şimdi oğlan aşık ama ikiside aşık olmadıkları zaman kötü olmuşlar çok ilginç aşk ulaşılmaza uzanmaktanmı ibaret bu kadar basit olmamalı bu kadar basit değil biliyorum zaten ulaştığın ve elinin altındakileri sevmek ve onlara kendini adamakta bazen aşk olabilmeli tabiki bun değiyorlarsa ama aşk var aşk içimde ve kocaman o kadar kuvvetliki o kadar güzel...

Sevgili Günlük

24 Tem 2007, 23:08

Evet Sevgili Günlük diye başlarlar insanlar günlüklerine zannedersem artık günlükler bir sırdaş bir dost olmuştur onlar ve ben hep çok sevdiğim dostlarımın günlüklerini kıskanmışımdır çünkü o kadar çok sevmişlerdirki bana okutmuyorlardır ama o zaman günlükleri benden değerlidir yada bana kapalıdır iyide benden anılarını gizleyen bir dost benim nasıl dostum olur?

Bir Gün Daha Bitti

22 Tem 2007, 23:46

Evet bir gün daha bitti bu gün seçim vardı dolayısıyla özel bir gündü sabah sandıkta görevli olmadığımın hayaliyle güzel yatağımda yatarken gerçektende görevli olmadığımı başım ağrıyana kadar uyuduğumda anladım uzun çok uzun zamandan sonra 11 e kadar uyumuşum
Seçim bayram havasında geçti bizim burada seçimden başka birşeydi insanlar mutluydular anılarıma yazıldığını o anda hissettim çok az an kalıcı olabiliyor yaşamımda birde puslu ormanı izlerken yine düşündüm dünyanın güzel olduğunu hayatta galiba en sevdiğim manzara orası derin vadi ve yeşil orman denizi nasıl şükretmemki
Çok özel bir dostum zor durumda çok canı acıyor o kadar iyi hissedebiliyorumki çok üzülüyorum ve yanında olduğumu bilmesini çok istiyorum bu kez bana güvenmesini emin olmasını ama hiç bir zaman seçimlere sahip olamam insan ancak kendi seçimleriyle var olur bende seçimlerle yaşamında olabilirim içinin kavrulduğunu görüyorum zor durumda ve o kadar yalnızki hiçbirimiz yalnızlığı onun kadar yaşayamayız her canlının bir kaderi vardır ve bir kısmeti bir gün daha bitti yine acı ve mutlulukla dolu

Mutluluk ve mutsuzluk

21 Tem 2007, 13:47

Dün hiç tahmin etmediğim ve tahmin edemiyeceğim birşey oldu ki benim için ne kadar önemli oluğunu anlatamayacağım dün Fagotum oldu ki o ne diyeceksiniz bas sesli kocaman üflemeli ahşap bir alet mükemmel bir sesi var kocaman ve büyülü çellomla aynı oktav sahasına sahip ilginç bir enstrüman bu gün bakım için kadıköye bıraktım onu fakat aynı anda bir yanım çok mutsuzdu acı doluydu anlaşılmamak ve anlamamak galiba benim için çok önemli ama yeni enstrümanıma duyduğum heyecan herşeyi bastırır gibi büyük :)))

Bir yaz günü daha

18 Tem 2007, 11:30

Yazım güzel geçiyor sanki sıcak olmasına ramen boş değil ama dolumu onuda bilemiyorum bildiğim ise çelloma çalışabildiğim ve oğlumun büyüdüğü ve benim yanında olabildiğim şimdilik kazançlarım bunlar galiba mutlumuyum galiba evet peki ama içimdeki sıkıntı ne acaba olmasımı gerekiyor yoksa gerekmiyormu onuda hala çözemedim ama birgün çözülür inşallah.
Kent orkestrasında bu gün Halk müziği ve türk müziği birlikte çalışma yaptık bizim bölüm şefleri çok fazla hoşnut olmadıysalarda benim hoşuma gitti ama oturması gerkiyor tabiki ama zaman gerek birçok şey için gerekli olduğu gibi zaman hiçbirşey durmuyorki zaten zaman niye dursun yaşam bile dumuyor duran şimdilik sadece ölüm olmalı ama o bile hareketli duran hiçbirşey yok varlığımız hereket içinde

Bakalım burada ne varmış

15 Tem 2007, 23:36

Bu günde ilginç bir konserimiz vardı yeni yaptığım cümbüşümü çaldım ehe hemde ne çalış elim ağrıdı çok ağır ve sert bir enstrüman ama zevkli bir ara tiz seslerde dolaştım ve biraz doğaçalama yaptım hemde alakasız bir parçada ama çok güzel tınladı çok sevdim.

Sonra bir dostum oluyor oluşuyor yavaş yavaş ama çok güzel sanki çok seveceğim müzikle girdi hayatıma diğer tüm sevdiklerim gibi galiba yaşamıma müzikle girilebiliyor ancak onu sevdim kara kuru birşey ve çok zeki ilginç ve normal değil ama normal olan neyi sevdimki zaten ben normal olmasında zaten evet mutluyum çocukça heyecanım tekrar iş başında ve şimdiden özlemeye başladım bile çok güzel iyiki var